1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü "Güçlü Memur, Büyük Türkiye ve Adil bir Dünya için Emeğin Kahramanları Maraş'ta" temasıyla Kahramanmaraş Müftülük Meydanı’nda kutladık.
On binlerce kişinin katıldığı 1 Mayıs kutlamalarında halaylar çekildi, mehteran marşları ile alan coştu, 4 dilde yayınlanan bildiriyle ensar-muhacir kardeşliği, emek, dayanışma ve birlik mesajları verildi, talepler dile getirildi. Arapça ve Kürtçe bildirileri Suriyeli muhacirler okurken, Türkçe bildiriyi Azerbaycan vatandaşı Sariyya Tagiyeva okudu.
Memur-Sen üyeleri tarafından açılan üzerinde “Hak”, “Adalet”, “Emek”, “Kardeşlik”, “Huzur”, “Alın Teri”, “Özgürlük”, “Dayanışma”, “Eşitlik”, “Birlik”, “Saygın İş” ve “Merhamet” yazılı kırmızı-beyaz atkılarla kamu görevlileri görsel şov yaptı.,
Kahramanmaraş’tan yükselen ses: Kahrolsun emperyalizm
Okunan bildirilerin ardından Açılış konuşmasının Kahramanmaraş Memursen İlbaşkanı Abdülaziz Aydın yaptı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, kürsüye çıktı. Coşkulu alana hitap eden Yalçın, “Bugün buradan emperyalizme, emperyalistlere meydan okuyoruz. Terör örgütleri ve efendileri şunu bilin ki; Çağlardan çağlara, kuşaklardan kuşaklara süregelen kardeşliğimizle baş edemeyeceksiniz, yenileceksiniz, yok olacaksınız. Kapitalistler, tetikçiler, devlete paralel hat çekenler, hesap verecek, bedel ödeyeceksiniz. Sömürgeciler, kan emiciler, işgalciler, darbeciler, hep birlikte tarihin çöp sepetine gideceksiniz. Sesimize, sözümüze, güç katan; Emeği ile var olanlar, Memurlar, İşçiler, Emekliler, Emniyet Mensupları. Anadolu’mun gençleri, kadınları, esnafları, memleketimin çiftçisi, işsizi, yoksulu, ülkemin sanatçıları, sporcuları, gazetecileri, Güçlü Memur, Büyük Türkiye, Adil Dünya diye haykırdığımız 1 Mayısa, Müftülük meydanımıza hoş geldiniz. Hep birlikte; Dünyayı, kartellerin, vahşilerin, zalimlerin, zorba yönetimlerin, sömürenlerin keyfine terk etmeyeceğiz” dedi.
1 Milyon Mehmet Akif’le zirveden yeni ufuklara yürüyoruz
Yalçın, Memur-Sen’in, çağın erdemliler hareketi olduğunu, Memur-Sen’in, duruşuyla kamu görevlilerini koruyan kalesi olduğunu söyledi. Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Memur-Sen, sendikacılıkta zirvedir. Memur-Sen, milletle beraberdir. Millet iradesini koruma derdindedir. Bu soylu mücadelede; 1 milyon Mehmet Akif’le, 1 milyon Aliya’yla, 1 milyon Nene Hatun’la, 1 milyon Mıllış Nuri’yle zirveden yeni ufuklara yürüyoruz.”
Küresel çeteler milletin demir yumruğunu yiyecek
“Bizi özümüzden, kökümüzden koparmak isteyenler var” diyen Yalçın, “Kirli, kanlı ve sinsi saldırılarla Türkiye’yi hedef alanlar var. Canımızı yakmanın, Anadolu’yu bölmenin, peşinde olanlar var. Soruyorum; Fırsat verecek miyiz? Göz yumacak mıyız? Seyirci kalacak mıyız? Elbette hayır, tabi ki hayır… Anaları evlatsız, çocukları yetim bırakanlara, milleti gözyaşına boğanlara, çukur terörüyle vahşet saçanlara hak ettikleri cevabı vereceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Emeğimizi değersizleştirenlerin, ekmeğimizi gasp edenlerin kurduğu çarkı biz yerle bir ettik. Dinimize, inancımıza, başörtüye hakaret edenlerin, İmam-Hatipliye, meslek liseliye, milletin seçtiği başörtülü vekile Zulüm edenlerin hakkından biz geldik. Bugün benzer amaçları gerçekleştirmeye yeltenenler, tarihe üstelik yakın tarihe bir göz atsınlar. Bu milletin, şefkat tokadı tarihçesini bir daha okusunlar. Silahlarını teslim etmeyenler, Küresel şebekelerin tetikçiliği için sıraya girenler, Millete ihanet edenler; Kandildekiler, okyanus ötesindekiler, Suriye’deki iç savaştan beslenenler, Milletin demir yumruğunu yiyeceksiniz” diye konuştu.
Müftülük Meydanı’ndan talepler yükseldi
Yalçın, Memur-Sen olarak taleplerini şu şekilde sıraladı: “Kahramanmaraş’ın Müftülük meydanından gelin hep birlikte taleplerimizi haykıralım; Biz, emeğe, alın terine değer verilmesini, Ekmeğimizin artmasını, Saygın iş ve saygın emek konusunda ülkemizin dünya liginde zirveye çıkmasını istiyoruz. Biz, insan onuruna yaraşır çalışma şartları talep ediyoruz. İş güvencesi kırmızıçizgimiz diyoruz, güvencesiz çalışmaya son verilmesini, İşsizliğin bitirilmesini, ekonomik büyümeden pay verilmesini istiyoruz. Taşeron işçiliğe son verilsin, güvencesiz istihdam hatasına düşülmesin istiyoruz. Bu kardeşlerimiz mutlaka güvenceli ve kadrolu olsun. 4/B ve 4/C’li bütün sözleşmeli personelin kadroya geçmesini istiyoruz. Üniversite mezunu işçilerin kadroya geçirilmesini istiyoruz. Vekil ebe ve hemşirelerin, vekil imamların, ek ders ücretiyle görev yapanların, usta öğreticilerin de kadrolu olmasını istiyoruz. Öğretmenden hemşireye, doktordan imama, iş ve meslek danışmanından sosyal çalışmacıya kamuda personel açığının kapatılmasını istiyoruz. Örgütlenmenin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, Emeklilerimize ve Emniyet güçlerimize Sendika Hakkı verilmesini istiyoruz. Kamu görevlilerine yönelik bütün kılık-kıyafet dayatmalarının son bulmasını, Kamu görevlilerine siyaset hakkı, grev hakkı verilmesini, Ek ödemelerin tamamının emekli maaşına ve ikramiyesine yansıtılmasını, İşçi kardeşlerimizin kıdem tazminatlarına dokunulmasın istiyoruz. Bütün kamu görevlilerinin ek göstergeden yararlanmasını ve ek göstergelerin artırılmasını talep ediyoruz. Kadına ve kamu görevlilerine yönelik şiddetin sona erdirilmesini, Cinsel istismar suçlarına en ağır cezaların verilmesini istiyoruz. Kamu görevlilerinin işçilikte geçirdikleri sürelerin tamamının hizmetten sayılmasını istiyoruz. Yıpranma payı konusunda verilen sözlerin tutulmasını istiyoruz. Biz, bu ülkenin kamu görevlileri - işçileri - emeklileri, kadınları - asgari ücretlileri - engellileri ve bütün vatandaşları için hakkımız olanı istiyoruz, haklarımızı istiyoruz. Toplu sözleşme görüşmelerinde üzerinde çalışılmasına karar verilen konularla ilgili takvimin hızla işletilmesini ve bu konuların kazanıma dönüştürülmesini hedefliyoruz. Memur-Sen olarak kazanmaya, kazanım üretmeye devam edeceğiz
Yeni bir dünya kuracaksak, kendimizi Türkiye’yle sınırlamayacak, dünyaya Memur-Sen’i tanıtacağız. Dünyada tanışmadığımız sendikal hareket bırakmamalıyız. Biz, kardeşlik hareketiyiz. Biz, merhamet hareketiyiz. Biz, emeğin bekçisiyiz. Biz, bizi biz yapan değerlerin emanetçisiyiz. Biz, mazlumların dostuyuz. Biz, zalimlerin kâbusuyuz. Biz, Maraş kadar Gazze, Edirne kadar Kudüs, Diyarbekir kadar Kahire’yiz. Ağrı kadar Marakeş, Ankara kadar Kabil, İstanbul kadar Halep, Antep kadar İdlib, Mersin kadar Kerkük, Denizli kadar Erbil, Burdur kadar Buhara’yız. Biz, soylu mücadelenin onurlu neferleriyiz. Biz, Semerkand’ız. Biz, Mezopotamya’yız. Biz, Trakya’yız. Biz, Anadolu’yuz. Biz, Büyük Türkiye'yiz. Biz, Adil Dünyayız. Biz, Memur-Sen'iz. Genç Memur -Sen'in yiğitleri, Vefa çınarları emeklilerimiz, Memur-Sen’in engel tanımayan engelliler komisyonu, Memur-Sen’in dinamik kadın hareketinin öncüleri Şubelerimiz, temsilcilerimiz. Yüreği emekten yana atan kardeşlerimiz. Alın teri mücadelesinin sancaktarları. Bu kutlu yolda geri dönüş yok. Yılmak yok. Çekinmek yok. Korkmak yok. Durmak yok. “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es” diyen Üstad Necip Fazıl’la sözlerimizi bitirelim. Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya; Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya. Kahramanmaraş Müftülük meydanını dolduran on binlerle, sizlerle 1 Mayıs’ı kutlamanın onurunu ve heyecanını bizimle yaşadığınız için, mitingimize katıldığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor; Kamu görevlilerinin, milletimizin, ümmetin ve insanlığın sesi olarak “Güçlü Memur, Büyük Türkiye ve Adil Dünya” için Büyük bir inanç ve kararlılıkta bundan böyle de mücadelemizi sürdüreceğimizden kimsenin korkusu olmamalıdır.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Bayramımız kutlu olsun, ALLAH yar ve yardımcımız olsun.